Ben bir öğretmenim son yılların gözde mesleklerinden olan okul öncesi öğretmeni. İlk okula başladım okul öncesi olmadan. Çocukları çok seviyordum odamda en çok bebek oyunlar vardı. Hepsine zamanla annelik, ablalık yaptım. Seviyordum çocukları ta ben çocukken. Ailemin durumu beni üniversite okutacak durumda olmadığından benim kısa yoldan bir meslek sahibi olmam gerekli idi. Okumazsam bir fabrikada çalışmak zorunda kalabilirdim. Alpay’ ın Fabrika Kızı şarkısında dediği gibi bir kız olup çıkacaktım belki de. Bende araştırdım öğretmenlerime danıştım ve bana kız meslek lisesinde çocuk gelişimi bölümü olduğunu ve oraya kaydolmamı tavsiye ettiler. Bir gün okulu ektim ve doğru öğretmenimin dediği okula gittim. Giderken de başıma gelmeyen kalmadı ama konun dağılmasın sonra anlatırım. Okula girdiğimde hademe üstümdeki okul kıyafetlerini görünce beni baştan aşağı süzdü ve sonra kısık bir ses tonu ile ”kime baktın kızım” dedi. Bende müdür bey yada müdür yardımcıları ile görüşmek istediğimi söyledikten sonra koridoru gösterdi ve en son oda olduğunu yine kısık ses tonu ile söyledi. Kapıyı çaldığımda bana içeriden gelen ses adeta büyülemişti. Bir bayan müdire koyu kahverengi büyük masanın ardından bana sesleniyordu. Utana sıkıla içeri girdim ve durumu anlattım memnun oldu ve bana çok yardımcı oldu ancak okulu ektiğim içinde uyarmayı ihmal etmedi. Çok mutlu olmuştum tam aradığım gibi bir meslek beni bekliyordu.

Okulumun bitmesi sabırsızlıkla bekliyordum ve nihayetinde bitti ve ben hemen ailemle de istişare ederek okula yazıldım. Çok eğlenceli 3 yıl okuduktan sonra vekil öğretmenlikler ile 4 sene kasaba kasaba gezdim. KPSS ye girerek kadro almak için müracaat yaptım sınavda çok başarılı olmadım yani yüksek puan almadım ama atamam bulunduğum okulda evimin çokta uzağında olmayan bir okula yapıldı. İşimi çok seviyorum. Kendi çocuğum yok ama sabahları sınıfımda 13 tane pırıl pırıl gözlerle bana bakan çocuklar ile akşama kadar oyunlar oynuyor etkinlikler yapıyoruz. Çocuklarımın en çok sevdiği faaliyet nedir derseniz boyama faaliyetleri.


Boyama oyunları
oynarken çocuklarımın psikolojik durumlarını da anlama imkanı bulabiliyorum. Onların kullandıkları renk tonları ile çizdikleri resim karakterleri onların bilinç altında olanları çıkarıp sıranın üzerine koyuveriyor.

Çocuklarımın en çok sevdiği boyamalar ise çizgi film kahramanlarının boyama oyunları. Çocuklara bugün ne boyayalım diye sorduğumda haftanın en az üç günü
pepe boyama yada
kayu boyama cevabını alıyorum.

Çocuklarımın gözlerindeki mutluluk beni de mutlu ediyor mesleğimi çok seviyorum. Ben çocuklarımı geleceğe hazırlıyor ve binanın temelini atıyorum. Temeli sağlam olan binalar depremden fırtınadan etkilenmezler inşallah yavrularımda gelecekte iyi yerlere gelirler ve vatanına milletine hayırlı birer bireyler olurlar tek diledim bu.